2007 Ağustosunda, Yiğit Özgür ve Memo Tembelçizer gibi bir grup çizerle birlikte, yeni bir dergi çıkartmak üzere, Penguen'den ayrılmış ve 5 Eylül 2007' de Uykusuz adlı dergiyi çıkarmaya başlamışlardır.
Uykusuz'da çizgi öykü tarzındaki Sandık İçi isimli köşeyi çiziyor. Ayrıca, "Sandık İçi" adlı bir kitabı bulunmaktadır.
Hala öğrenci statüsündedir.Mezun olamamıştır ve mezun olmak için sınavlara girmektedir.Uykusuz2daki sandık içi isimli köşesinde kendi hayatından kesitlerle hayata bakışını ve kendi doğrularını insanlar arası etkileşimleri işliyordu. Sevgili Günlük'te ise bi kızın günlüğü, hayatı ve yaşadığı karmaşık olayları anlatmaktadır ve bu karmaşık olaylardan dolayı köşeye büyük bir heyecan katmıştır,okurlar tarafından da büyük ilgi görmüştür. Son zamanlarda Türk mizah sevenleri tarafından büyük ilgi görmekte ve tanınmaktadır.
Çizerlik yeteneğini basından aldığını söyleyen Ersin Karabulut,çizime ne zaman başladığını hatırlamıyor.
"

Çizer olmakla çizmek arasında fark var. Bir grup sadece çizer olmak için çizmek istiyor. Popüler olmaya başlayan bir meslek ya, popüler bir durum gençler arasında mizah dergisinde çalışmak. İşte bu çizer olmak. Çizer olmak için çizmeye çalışan adamın çok fazla şansı olacağını sanmıyorum. Çizmek isteyen adam ise başka bir işi isteyerek yapamayacağının, başka bir işte başarılı olamayacağının farkındadır, biraz da zorunluluktan karalaya karalaya bu işi başarır. Olacak adam mutlaka olur. İçinde bir çatlak bulur, ben gideceğim o Penguen dergisine der. İnsanlar dosyalarla geliyor. Dergiye gelsinler. Olacak adam mutlaka olur, olamayan adam ise peşini bıraktığı için olmuyordur. İnanmakla alakalı bir şey işte, umutsuzluğa kapılmamak gerek. Çok klişe olacak ama çok çizmek de bileği geliştiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder